top of page

Performans Raporunda Yok Ama Hissediliyor: Çalışan Sessizliği

  • Emin Ersoy
  • 17 dakika önce
  • 2 dakikada okunur

İş dünyasında son birkaç yılın en çok konuşulan kavramlarından biri "sessiz istifa"ydı. Çalışanlar, açıkça istifa etmeden ama işlerine de eskisi kadar bağlılık göstermeden, sadece görev tanımlarını yerine getirerek bir tür içsel geri çekilme yaşadılar.

Bu kavram yeni değil ama pandemi sonrası dalgası büyük oldu. Şirketler, bu eğilimin nedenlerini sorguladı: motivasyon düşüklüğü mü, tükenmişlik mi, liderlik eksikliği mi? Bu sorular hâlâ geçerli. Ancak son zamanlarda farklı bir dinamik daha dikkat çekiyor: çalışan sessizliği.

Çalışan Sessizliği Nedir?

Çalışan sessizliği, kişinin yalnızca iş yükünü değil, kurum içindeki belirli politikaları, yönetim tarzlarını ya da kültürel yaklaşımları da içten içe sorgulamasıyla ortaya çıkar. Bu çalışanlar ne istifa eder ne de doğrudan çatışmaya girer — fakat davranışlarıyla sessiz bir geri çekilme ve pasif bir sorgulama süreci başlatırlar.

Bu durum, bir tür kurum içi sessiz protesto gibi düşünülebilir.

Çalışan Sessizliğine Örnek Davranışlar

  • Projelerde bilinçli olarak minimum katkı sunmak,

  • Toplantılarda fikir belirtmemek ya da hiç katılmamak,

  • Geri bildirim taleplerine yanıt vermemek,

  • Performansı düşürmeden ama sınırda tutarak “görevini yapmak”,

  • Şirketin iç iletişim veya sosyal etkinliklerinden uzak durmak,

  • Yeni fikir veya inisiyatif önermekten tamamen kaçınmak,

  • Değişim önerilerine karşı pasif direnç göstermek,

  • Bilgi paylaşımında seçici davranmak,

  • Yöneticiyle minimum temas kurmak, hatta dijital ortamda bile mesafeli kalmak.

Bu davranışlar profesyonellik sınırları içinde görünür; ancak uzun vadede ekip uyumunu, bağlılığı ve üretkenliği zayıflatır.


Neden Ortaya Çıkıyor?

  • Anlam arayışı: Artık insanlar sadece ücret için değil, değerleriyle örtüşen kurumlarda çalışmak istiyor.

  • Açık iletişim eksikliği: Sesini duyuramayan çalışan, enerjisini içine yönlendiriyor.

  • Mikro yönetim: Güvensizlik ortamı motivasyonu baltalıyor.

  • Görünmez emek: Katkısı görülmeyen çalışan bir süre sonra geri çekiliyor.


Fark Edilmesi Neden Zor?

Çünkü bu sessizlik dışarıdan “uyum” gibi algılanabilir. Fazla mesai yapmayan, fikir beyan etmeyen, sosyal katılım göstermeyen ama işten de ayrılmayan kişiler… Bunlar performans tablolarında değil, organizasyonel iklim ölçümlerinde fark edilir.

Ne Yapmalı?

  • Dinlemek: Gerçek iletişim konuşmaktan çok dinlemeyle başlar.

  • Güven inşa etmek: Açık konuşma kültürünü cesaretlendirin.

  • Katkıyı görünür kılmak: Takdirin en etkili hali, katkının fark edildiğini hissettirmektir.

  • Rehber liderlik: Kontrol değil, destek. Mikro değil, makro bakış.

👇 Bu davranışları kendi ekibinizde ya da çevrenizde gözlemlediniz mi?  Sizce çalışan sessizliği ne zaman başlar? İlk sinyaller ne olur? Yorumlarda buluşalım! 


 
 
 

コメント


bottom of page